Reddedilen Cinsel Arzular: Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ve Nedenleri

Reddedilen Cinsel Arzular: Kadınlarda Cinsel İsteksizlik ve Nedenleri

Cinsellik kadın ve erkek ilişkisinde önemli bir yere sahip ve ilişki doyumunu artırmaya hizmet ediyor iken neden bu arzular engelleniyor? Cinsel istek azlığı nedir? Ne kadar sıklıkla görülür? Tedavisi nasıldır?

Cinsel isteksizlik

      “Başım ağrıyor, günümde değilim.” Bu tarz cümleler sizin ilişkinizde de oldukça yer ediyor mu? Sürekli seksi reddetme yani arzu eksikliği süreğen bir şekilde yaşamınızı esir almış ise tedavi yollarını aramakta gecikmemelisiniz.

      Cinsel isteksizlik bazen bir partnere karşı bazen ise tamamen sekse karşı olabilir. Partnere karşı bir cinsel isteksizlik var ise burada bir ilişki sorunundan söz etmek mümkündür. Partnere karşı olan cinsel isteksizliğe yönelik bazı çiftler için cinsel hayata renk getirmek ile sorun çözülebilir. Yani ilişkinin biraz heyecana ihtiyacı vardır. Bazı durumlarda ise çiftlerin cinsel istek oranı birbirlerine uymayabilir. Çiftlerden biri için haftanın 2 günü cinsel ilişki yeterli olarak yorumlanırken diğeri için bu oran hiç cinsellik yaşamamış gibi algılanabilir. Bu gibi durumlara yönelik cinsel istek seviyenizin sıklığını planlamak için cinsel terapiste başvurmakta fayda var.

     Genel olarak cinsel isteksizlik kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Bu durum ülkemiz için değerlendirildiğinde kadınlar arasında en sık rastlanan cinsel işlev bozukluğu kategorisinde cinsel istek azlığı bulunmaktadır. Fakat tedavi için başvuru veya bu durumu bir problem olarak görmek pek yaygın değildir. Bunun temel nedeni ise cinsellik konusunda yanlış inanışlara sahip olmak yatmaktadır.

     Bu yanlış inanışlara yönelik toplumuzda cinsellik bir hak olarak değerlendiriliyorsa bu erkeğin hakkıdır bakış açısı yatmaktadır. Erkeklerin cinselliği istemeye ondan zevk almaya ve doyuma ulaşmaya hakkı olduğu inancı oldukça sık karşımıza çıkan yaygın bir algıdır. Bu yanlış inancın kadınlara getirisi ise cinsellik kadın için haz ve doyum aracı değil de görev olarak görülmesi gibi olumsuz bir algı yaratmaktadır.

     Bunlar bağlamında toplumumuzda cinselliği isteyen, bundan haz alan, orgazm olan ve sevişmeye aktif olarak katılan kadınlara iyi gözle bakılmaz inancı yaygın olduğundan dolayı kadının cinselliği talep etmesi ayıp olarak karşılanabiliyor. Böylelikle kadın kendi arzularını baskılıyor ve dile getirme konusunda çekimser kalıyor. Bu durumda kadın kendi cinselliğini keşfedemiyor ve cinselliği anlamlandıramadığı için cinsel soğukluk yaşayabiliyor.

      Kadın cinsel arzularını açıkça partnerine ifade edemediği için ise eşler arasında samimi bir ilişkinin engellenmesi de oldukça sık görülür. Bu samimiyetin engellenmesi hali ise eşler arasındaki mesafenin artmasına sebep olabilmektedir. Kadın kendi arzularını söylemekte çekimser kaldıkça ilişkide cinsel doyumu yakalayamaz ve cinsel ilişkiyi reddeder. Bunun sonucu ise eşler arasında mesafelerde artış ve cinsel soğukluk kaçınılmaz olur. Ayrıca toplumumuzda yaygın olan bu yanlış inanış kalıplarından dolayı cinsel tatminsizlik yaşayan kadınların bir terapiste başvurması oldukça güç bir durumdur. Yaşanılan bu durumu kadınlar kabullenerek yardım için gerekli başvuruları yapmaktan kaçınır ve cinsel isteksizlik sorununu bir kader olarak yorumlayarak yaşamayı tercih ederler.

Cinsel İsteksizlik Nedenleri

     Fizyolojik Nedenler: Yaşlanma, menopoz, alkolizm, böbrek, karaciğer ve kalp yetmezliği, tiroid hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklar,  multipl skleroz,  nörolojik problemler, vajen enfeksiyonları gibi birçok fizyolojik durum sayılabilir. Bunların yanı sıra doğumdan sonraki dönemde oluşan lohusalık ve emzirme dönemleri ve takibinde gelişen hormonal değişimler cinsel isteksizliğe neden olabilir.

     Psikolojik Nedenler:  Yaşa bağlı cinsel istek seviyesi düşüş gösterse dahi kişiler her yaşta bu sorun ile karşılaşılabilir. Bununla birlikte ilişki sırasında ağrı duyma endişesi, kaygı bozuklukları, cinsel uyumsuzluk, partnerin aldatması veya sizin aldatmanız, eş ile olan uyumsuzluk ve çatışmalar, eş ile olan iletişim sorunları, isteklerini dile getirememe, cinsel ilişkinin bir suç olarak algılanması, kendini tam olarak ifade edememe, iş ile ilgili stresörler, partnerinizin fiziksel özelliklerinde değişimler(örneğin; çok kilo alması), erken ya da geç boşalma, erkeklerde görülen sertleşme güçlüğü, vajinismus vb. birçok neden sayılabilir. Cinsel isteksizlik %99 oranında psikolojik faktörlerden etkilenir.

    İsteksizlik temel nedeni olarak, çiftlerin vajina penis birleşimine odaklı cinsel birliktelik yaşaması noktası da değerlendirilmelidir. Burada çiftler dokunmanın hazzına varamadığından dolayı olumsuz duygular hisseder ve cinsel isteksizlik bunun üzerine devam eder. Çiftler, doğal olarak ilişkiye öfke veya kızgınlıkla yanıt vererek cinsel ilişkiyi reddederler.

    Bunlarla birlikte son olarak, kişinin depresyon içinde olması da cinsel isteksizliğe neden olur.

     Tedavi

    Cinsel isteksizliğin nedenlerini fizyolojik ve psikolojik olarak 2 gruba ayırıyoruz. Eğer organik bir neden yok ise yani fiziksel faktörlere bağlı gelişen herhangi bir rahatsızlık saptanmamış ise psikolojik yardım süreci başlar. Bu noktada cinsel terapi, cinsel isteksizlik yaşama durumunun temellerini araştırarak çiftlere daha uyumlu bir yol haritası sunar.

   

Yararlanılan Kaynaklar

İncesu, C. (2004) Cinsel İşlev ve Cinsel İşlev Bozuklukları. Doç. Dr., Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

Keçe, C. (2014) Sistemik Seks Terapisi Cinsel Terapi. Ankara; Pusula Yayınevi

Yorum Gönder

Güvenlik Kodu 14 + 4 = ?